Bize Ulaşın 0533 482 66 72

İlerleyen kalp yetmezliği ayakkabı bağlama hareketiyle alarm veriyor

Ayakkabı bağlama hareketi sırasında oluşan nefes darlığının, kalbin kasılma ve kan pompalama gücünün kalmadığının işareti olduğu tespit edildi. Tedavi olmayan yüksek tansiyon hastalarının yarısının ölümüne neden olan kalp yetmezliğinin ilerlediğine dair bulunan bu yeni belirti, Amerika’da yayımlanan Kalp Yetmezliği Dergisi (JACC)’nin şubat sayısındaki bir makaleyle ortaya çıktı.

Kalp yetmezliği ile ilgili yeni bulguya değerlendiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Makalede, kalp yetmezliği olan 60-65 yaşlarındaki 102 erkek hastadan sandalyede oturup ayakkabılarını bağlamaları istendiği; öne doğru eğilen ve 30 saniye içinde nefes darlığı şikâyeti olan 29 hastaya yapılan kalp testlerinde ileri düzeyde yetmezlik bulgularının görüldüğü tespit edildi” dedi.

Yeni araştırmanın, yıllardır hastalarımızdan duyduğumuz ‘ayakkabı bağlarken nefesim daralıyor’ şikâyetinin aslında önemli bir belirti olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Timurkaynak, bu bulgunun hastanın etkin bir tedavi altında olmadığının önemli bir göstergesi sayılabileceğini söyledi.

EN ÖNEMLİ NEDEN KALP KRİZİ

Vücudun ihtiyacı olan kanı pompalayamamasının kalp yetmezliği olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Timurkaynak, kalp krizi, miyokardit ve kardiyomiyopati gibi nedenler sonunda kalbin kasılmasındaki bozukluğun, yaşlılık ve hipertansiyon nedeniyle kalbin gevşemesinde oluşan sorunun, kapaklardaki bozukluğun kalp yetmezliğine yol açtığını ifade etti.  Prof. Dr. Timurkaynak, kalp kasının ölmesine ve kasılmamasına yol açan kalp krizinin en sık görülen neden olduğunu, ayrıca diyabet, hamilelik, alkol ve kalp kasının iltihaplanmasının da kalp yetmezliğine zemin hazırlayacağını kaydetti.

OTURARAK UYUYORLAR

Hastalığın nasıl geliştiğini anlatan Prof. Dr. Timurkaynak, “Öncelikle nefes darlığı ile başlar. Eskiden 2-3 kat merdiveni rahat çıkan hasta, 1 kat merdivende nefes nefese kalır. Kendini yorgun, bitkin hisseder. Eğer tanı ve tedavi edilmezse hastalık ilerler, gece uykusu sırasında nefes darlığı ile uyanma, bacaklarda şişlik olur. Hasta oturarak uyumak zorunda kalır. İstirahatte bile nefes darlığı yaşar. Yani kalbin daha fazla kasılma gücünün kalmadığını, hasta hareketsizken bile vücudun ihtiyacı olan kanı pompalamadığını gösterir. Son aşamada ritim bozuklukları ve ani ölümler görülür” diye konuştu.

ÇOCUKLAR BİLE RİSK GRUBUNDA

Altta yatan bir kalp hastalığı olan ve çocukluk çağında doğumsal olarak kalp yetmezliği gelişenlerin, kısacası her yaştaki bireyin risk grubunda olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Timurkaynak, tedavi olmayan hipertansiyon hastalarının yanı sıra yine etkin tedavi olmayan koroner damar ve kalp hastalarının büyük bir kısmının da kalp yetmezliğinden öldüğünü belirtti.

ERKEN TANI İLE KONFORLU YAŞAM

Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin ölümleri azaltacağını ifade eden Prof. Dr. Timurkaynak, “Nefes darlığı varlığında mutlaka kalp yetmezliği akla gelmelidir. Ekokardiyografi ve bazı kan testleri ile tanı kolayca konulur” dedi.

Hastalığın ve tedavisinin ömür boyu sürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Timurkaynak, “Öncelikle altta yatan neden bulunarak tedavi planlanır. Damarlarda tıkanıklık varsa açılır, kalp kapakları düzeltilir, tansiyon kontrol altına alınır. İleri evrelerde uygun hastalarda kalp pili takılabilir. Erken tanı ve iyi bir tedavi ile hastalar, uzun ve konforlu bir yaşam sürebilirler” diye konuştu.