Bize Ulaşın 0533 482 66 72

YARARLI BİLGİLER » Kalp Yetmezliği Nedir ?

Ortalama yaşam süresinin uzaması, kalp krizi geçirenlerin hayatta kalma oranının artması, diğer kalp ve kalp dışı hastalıkların etkin olarak tedavi edilmesi sonucunda kalp yetmezliği, sıklığı giderek artan bir hastalık özelliği kazanmıştır. Yapılan çalışmalar bir kişinin hayatı süresince kalp yetmezliği yaşama riskini %20 olarak göstermektedir.

Vücudumuzu oluşturan hücreler normal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için, kan içinde çözünmüş olarak taşınan oksijen ve çeşitli besin maddelerinin kendilerine ulaştırılmasına ve bunların kullanımı sonucu oluşan karbondioksit ve metabolik atıkların uzaklaştırılmasına ihtiyaç duyar. Kanı damarlar içinde organlara, dokulara ve hücrelere hareket ettiren güç kalbin pompa fonksiyonudur. Kalbi sağ ve sol kalp olarak iki ünite şeklinde düşünebiliriz. Sağ kalp, karaciğerde metabolik artıklarından temizlenen karbondioksitten zengin kanı akciğere pompalar. Sol kalp ise akciğerde karbondioksitten kurtulmuş ve oksijene doymuş kanı tüm vücuda pompalar. Bu pompalama fonksiyonu birbirini takip eden iki süreci içerir. Birincisi kalbin kanla dolduğu kalp kasının gevşeme süreci, ikincisi kanın akciğer ya da vücuda gönderildiği kalp kasının kasılma süreci. Bu süreçlerin biri ya da her ikisinde oluşan bir bozulma kalp yetmezliği ile sonuçlanır. Kalp yetmezliği, kalp kası fonksiyonlarının (gevşeme-kasılma) bozulması ve nöroendokrin sistemin aktivasyonu sonucunda dolaşım yetmezliği ve vücutta çeşitli bölgelerde sıvı birikmesi ile kendini gösteren karmaşık bir klinik sendromdur.

Kalp yetmezliğine neden olabilecek onlarca neden vardır. Bunların en önemlileri kalp krizi ve koroner arter hastalıkları, hipertansiyon, kalp kapağı hastalıkları, kardiyomiyopatiler (dilate kardiyomiyopati, hipertrofik kardiyomiyopati, restriktif kardiyomiyopati), tiroid fonksiyon bozuklukları, şeker hastalığı, yoğun alkol tüketimi, ailevi depo hastalıkları (glikojen depo hastalıkları, hemokromatozis), ailevi akdeniz ateşi, amiloid, sistemik lupus eritematozus, romatoid artrit, kokain kullanımı, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları ve radyoterapi olarak sayılabilir. Yeni doğum yapmış kişilerde özel bir kalp yetmezliği tipi olan postpartum kardiyomiyopati görülebilir. Kronik obstruktif akciğer hastalığı olan kişilerde sağ kalp yetmezliği bulguları izlenebilir.

Kalp yetmezliğinde en sık görülen ve en erken şikayet nefes darlığıdır, özellikle eforla ortaya çıkar. Kolay yorulma, güçsüz hissetme ve egzersiz kapasitesinde düşme sıktır. Hastalık ilerledikçe bacak ve ayaklarda şişme, boyun damarlarında belirginleşme, sırtüstü yatarken oluşan nefes darlığı veya gece uykuya daldıktan sonra hava açlığı-boğulma hissi ile uyanma görülebilir. İştahsızlık, karında şişkinlik, karın ağrısı sağ kalp yetmezliği olan olgularda daha belirgindir. Çarpıntı ve bayılma ritm bozukluğu ile ilişkili olabilir ve dikkatle inceleme gerektirir.

Kalp yetmezliği tanısı hastadan alınan öykü, muayene, elektrokardiyografi, telekardiyografi, kan tetkikleri ve ekokardiyografi ile kolaylıkla sağlanır. Ancak bazı hastalarda kalp kateterizasyonu gibi daha ileri tanı yöntemleri gerekebilir.

Kalp yetmezliğine neden olabilecek altta yatan durumun ortadan kaldırılması ve hastalığın erken tanısı çok önemlidir. Etkin ilaç tedavisi ile hastalığın ilerleme süreci yavaşlatılabilir, durdurulabilir hatta tam iyileşme sağlanabilir. Bugün için kalp yetmezliği tedavisinin olmazsa olmaz tedavisi tuz kısıtlaması, beta blokerler, diüretikler, aldosteron antagonistleri, anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ve anjiotensin II reseptör antagonistleridir. Seçilmiş hastalarda kardiak resenkronizasyon tedavisi olarak bilinen akıllı kalıcı kalp pili tedavisi de uygulanmaktadır. Uygun tedaviler ve yakın takiple kalp yetmezliğine bağlı şikayetler kontrol altına alınır, hastanın yaşam kalitesi önemli düzeyde iyileşir ve sağ kalım süresi uzar.