Bize Ulaşın 0533 482 66 72

Uzaktan ritim takibinde sessiz devrim

Kalp hastalarında yaşam kurtarabilen, ritim bozukluğunu dakikalar içinde tespit ederek anında müdahale imkânı veren uzaktan ritim takibi yöntemi, hasta takibinde adeta sessiz bir devrim yarattı.

Avrupa’dan sonra ülkemizde de uygulanmaya başlayan, hastaların, ritim bozukluğunu hissettiği sırada birkaç dakika içinde kendi kendilerine EKG çekip, sonuç raporunu anında doktoruyla paylaşmalarına izin veren telemetrik EKG yöntemi mobil sağlıkta hasta ve doktor açısından kilometre taşıdır. Sadece 2 dakikada kalp rahatsızlığı tanısını ve tedavisini koyabilmelerine imkân veren yeni yöntemle ilgili merak edilen soruları yanıtlıyoruz.

Kalp krizi ve hastalıklarında EKG’nin hasta için önemi nedir?

EKG bir tetkiktir. Kalp damarlarının, kalp kasılmasının, kalp boşluklarının durumu ve ritim hakkında çok değerli bilgiler verir. Kalp krizinin, ritim bozukluklarının, kapak hastalıklarının, kalp yetmezliğinin tanısında kullanılır. Hastanın şikayeti varken çekilen bir EKG yaşam kurtarıcı olabilir.

ÇARPINTIYA ANINDA KAYIT

Ritim bozukluğu çarpıntı olarak mı hissedilir?

Kişi genellikle ritim bozukluğunu fark eder. Kalbi ya hızlı atar ya da düzensiz. İnsanlar normal zamanlarda kalp atışını hissetmezler. Kalp sessiz çalışır. Ancak bir anormallik durumunda kalp atışları belirginleşir ve düzensiz bir hal alır, hasta bunu çarpıntı olarak hisseder. ‘Kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu’ diye ifade eder. Tabii ki kimi zaman fark edemediği ritim bozuklukları da vardır. Örneğin uyku sırasında olanları fark edemez.

Ritim bozukluğu anlık bir olay mıdır?

Çarpıntı ve ritim bozuklukları genelde kısa sürer. Hasta, ‘5 dakika sürdü geçti’ der. Işte o 5 dakika içinde acile gidip bir EKG çektirmek nerdeyse imkânsızdır. EKG çekildiğinde şikâyet geçmiş olduğundan tanıyı koymak zordur. Oysa şikâyet sırasında 2 dakikalık bir kayıt hem tanıyı koymamızı hem de tedaviyi planlamamızı sağlar.

ACİL SERVİSE GİTMEDEN TANI KONULUYOR

Yeni uygulanmaya başlayan uzaktan ritim takip sistemi bunu sağlıyor mu?

Telemetrik kardiyak monitarizasyon dediğimiz bu yöntemle hastalar evde, tatilde, işyerindeyken ritim bozukluklarına karşı online olarak takip altındadır. Bu EKG yönteminde hasta ritim bozukluğunu hissettiği anda cep telefonu büyüklüğündeki EKG cihazını göğsünün ortasına yerleştirerek 2 dakika boyunca kalp atışlarını kayıt eder. Kaydedilen EKG sonucu 1 dakika içinde mail olarak kardiyoloji uzmanının cep telefonuna gönderilir. Doktor EKG sonuçlarını anında inceleyerek tanıyı koyar ve tedavi planlamasını yapar. Günlerce defalarca kullanılarak yakalanması zor olan ritm bozuklukları bu sayede teşhis ve tedavi edilebilir. Doktorun önereceği ilaçlar alınır, kişi uzak bir yerdeyse en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirilip sorun çözülür.

Bu yöntemle ritim bozukluğu tanısı için hastaneye gerek kalmıyor mu?

Bu yöntemin en önemli özelliklerinden birisi hastanın gerçekten şikâyeti olduğu zaman kullanabileceği EKG cihazının yanında olmasıdır. Bu sayede acile, hastaneye gitmeye gerek olmadan doktoru uzaktan tanıyı koyabilir. Bazı ritim bozuklukları pıhtı oluşumuna neden olur. Bu ritm bozukluğu olduğunda doktor hastayı hemen hastaneye yönlendirebilir. Bazı ritim bozuklukları da hayati riskin varlığına işaret edebilir. Hepsinin uzaktan tanısını koymak mümkün olabilmektedir. Şu ana kadarki EKG çekiminde kullanılan holter sistemlerinde ise 24 saatlik kayıt tamamlandıktan sonra ancak ertesi gün tanı konabiliyordu.

CERRAHİ İŞLEME GEREK KALMIYOR

EKG tetkikinde yeni ve eski yöntemi karşılaştırdığımızda ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

Bugüne kadar kullanılan EKG yönteminde, ‘çarpıntım var’ yakınmasıyla gelen hastanın vücuduna 24 saat boyunca elektrotlar yapıştırılarak kayıt alınıyordu. Bu sürede çarpıntı yoksa tanı konulamıyor. 24 saat sonra oluşabilecek ritim bozukluğu kayıt edilemiyordu. Uzun sureli örneğin aylarca kullanmak gerektiğinde ise cerrahi bir işlemle hastanın vucuduna yerleştirmek gerekiyordu. Yeni mobil EKG yönteminde hasta sadece ritim bozukluğunu hissettiği anda küçük bir cihazı göğüs ortasında 2 dakika tutarak EKG tetkikini başarıyla gerçekleştiriyor, tanı konulabilmesi için gerekli sonucu alıp, doktoruyla paylaşıyor. Üstelik günlerce, hatta aylarca ne zaman çarpıntısı olursa kayıt yapabiliyor.

Hastanın hayatına sessiz ve konfor katan, hasta takibinde devrim niteliğindeki yeni EKG yönteminde kişi günlük aktivitelerini rahatlıkla yerine getirebiliyor. Bugüne kadar uygulanan EKG yönteminde kullanılan kablolu holterler ile 24 saat içinde kişinin banyo ya da spor yapması imkânsız, gece yatakta sağa sola dönmesi çok zordu. Spor yaparken oluşan ritim bozukluklarını göremiyorduk. Ancak kablosuz yeni yöntemde ise bu sıkıntıların hiçbirini hasta yaşamıyor. Spor yaparken, yüzerken, yürürken ortaya çıkan çarpıntıları anında kaydedebiliyor.